1845
Kapusen rahiplerin gelişi:
Gürcistan’da yaşayan İtalyan asıllı 8 kapusen rahip yaşadıkları ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlardı. Yolculuk sırasında Karadeniz üzerinden geçerken bu bölgede yalnız yaşayan, kilisesi olmayan Latin Katolik vatandaşlarla karşılaştılar. Yalnız durumda yaşayan Latin Katolikler sadece Samsun’da değildi. Aynı zamanda Trabzon ve Giresun’da da çok sayıda yalnız hıristiyan bulunmaktaydı. Yunanlılar ve Ermenilerin ise kendilerine ait kiliseleri vardı.
1851
Fransız Katolik Okulu:
Fransız Maristes rahipler buraya bir okul inşa etmişler ve çocukların eğitimine yardımcı olmak için Aziz Yusuf grubuna bağlı rahibeleri yardıma çağırmışlardır. İtalyan bir bayan vatandaşımız kendisine ait bir araziyi kilise yapılmak üzere rahiplere bağışlamıştır. Bu arazi üzerine ağaçtan bir kilise ve bir ev inşa edilmiştir. Bu dönemde Samsun nüfusunun % 30’unu hıristiyan vatandaşlarımız oluşturmaktaydı (Katolik, Ortodoks, Ermeni ve Gürcüler bulunmaktaydı).
1876
Padişahın izin fermanı:
Padişah Sultan Murat yeni bir kilise oluşturmak için özel bir izin vermiştir. Sultan Murat hıristiyan inancına büyük saygı göstermiş ve özellikle Müslüman ve hıristiyan halkların bir arada yaşamalarını istediğini önemle vurgulamıştır. Sultanın emri üzerine 8 metreye 12 metre olan küçük bir kilisenin yapımına başlanmıştır. İki yıl sonra Sultan kilisenin tapusunu da göndermiştir. Fransız
Konsolosluğu Kilisenin güvenliğini korumak üzere sorumluluğu üzerine almıştır.
1885
Katolik Mezarlığı inşa edilmesi:
Katolik mezarlığının inşa edilmesi: Kilisenin yapımı tamamlandıktan sonra rahiplerin yaşayabilmeleri için kilisenin yanına bir manastır ve hıristiyan ailelere kiralanmak üzere ek bir bölüm yapılmıştır. Aynı zamanda bir de mezarlık inşa edilmiştir. Kilisenin duvarları fresklerle süslenmiştir.
1913
Genç Türklerin kiliseye yerleşmesi:
Sultan Murat tarafından kurulmasına izin verilen kilise Genç
Türkler tarafından ele geçirilmiştir. Rahipler çatısı akan iki küçük odaya yerleşmek zorunda bırakılmış ve yıkılmak üzere olan kilisede hiç bir tamir izni verilmemiştir. Genç Türkler diğer odaları da ele geçirmiş ve kendi isteklerine göre kullanıp diğer kişilere kiraya vermişlerdir. Bir daha da tamirine izin verilmeyen kilise ve manastır bölümleri yıkılmaya terk edilmiştir. Padişahın verdiği resmi belgelere el konulmuştur. Rahipler için zor bir dönem başlamıştır. Soğuk ve bakımsızlıktan hastalanan rahipler, çok uzun zaman aç kalmışlardır.
1960
Yaşayan cemaat:
İmanlılar bu zor durumda bile ayakta kalmaya çalışmışlardır. Geçmişte nüfusunun % 30’u hıristiyan olan Samsun’da yaklaşık 100 kadar Hıristiyan vatandaşımız (70 Amerikalı, İtalyan, 30 kadar Ermeni) dayanabilmişlerdir.
1963
Giresun’daki kilisemize el konulması:
Giresun Valisi Kapusen rahiplere ait olan Giresun kilisesine
el koymuştur. Marangoz olan ve kilisenin içinde yaşayan bakıcı evinden dışarıya atılmıştır. Rahiplerin ve Fransız konsolosluğunun tepki göstermesi ve yapılan protestolar üzerine kilise şimdi bile hizmete açık durumda bulunan bir kütüphaneye dönüştürülmüştür.
1966
Yeni Altar’ın (ayinin kutlandığı masa) gelmesi üzerine yapılan kutlama töreni:
Bu dönemde tarihsel bir kişilik olan Peder Umile (Roberto Ferrari) kiliseye hizmet etmekteydi. 1951 yılında ülkemize gelen peder 1969 yılında diakon olarak atanmış daha sonra da peder ilan edilmiştir. 1973 yılında ayrılmıştır. Şu anda Mersin’de.
1969
Papalık Elçisinin ziyareti:
Peder Umile’nin diakon olması şerefine yapılan tören nedeniyle Papalık elçisi kilisemizi ziyaret etmiştir. Günümüzde bile bir çok parçası orijinalliğini koruyan kilisemizin içindeki eserleri hala güzelliğini korumaktadır. Özellikle Haç yolu duasında kullanılan parçalar hala orijinal olarak korunmaktadır.
1976
Belediye Başkanı’nın kiliseye karşı düzenlediği saldırılar:
Vehbi Gül kilisenin yıkılması için emir vermiştir. Tarihi değeri olan, Samsun’a ait kilisenin yıkılıp yerine park yapılmasını istemektedir. Sultan Murat tarafından hoşgörü ve barışın sembolü olması amacıyla hediye edilen ve Türk hükümeti tarafından da tanınan kilisenin yıkılmasını isteyen belediye başkanı, kilisenin merdivenlerine çıkıp halka seslenmiş, rahiplere ve hükümete karşı halkı kışkırtmaya çalışmıştır. Papalık elçisinin ve İtalyan konsolosluğunun tepki göstermesi üzerine Türk hükümeti kiliseyi ve Kapusen rahipleri tekrar tanıdığını ve kabul ettiğini ilan etmiş ve tarihsel ve antik değeri olan Samsun kilisesi park olmaktan kurtulmuştur. Bu olumsuz olayların düzeltilmesinde dönemin genç avukatı Yaşar Öztürk beyefendinin büyük yardımları dokunmuştur.
Sultanın Fermanının 100 yılı:
Sultan Murat’ın Müslüman ve hıristiyan vatandaşların bir arada barış içinde yaşayıp, Türk hoşgörüsünün tüm dünyaya bir sembolü olması amacıyla armağan ettiği kilise tam bu fermandan 100 yıl sonra yıkılma tehlikesi atlatmıştır. Peder Germano (Gıuseppe Bernardini) gazete kupürleri ile bu saldırının ne kadar ciddi boyutta olduğunu bize belgelerle ispatlamaktadır. Başkan Gül ne yazık ki Sultan Murat’ın 100 yıl önce gösterdiği saygıyı ve hoşgörüyü sergileyememiş ve bu olay Samsun tarihine kötü bir anı olarak kazınmıştır. Önce tarihsel olarak Fransız konsolosluğunun koruması altında olan kilise günümüzde İtalyan konsolosluğuna geçmiştir. Ama bu kilise yüzyıllar önce sultan tarafından Samsun halkına armağan edilmiştir. Kilise Allah’ın evidir ve herkese aittir.
1994
Peder Pierre göreve başladıktan tam 4 yıl sonra çirkin bir yalanla karşı karşıya kalmıştır. Bir akıl
hastasının (Atilla Nur) garip iddiaları yüzünden mahkemeye çıkmak zorunda kalan Pierre; 60 öğrenciye zorla Hıristiyanlığı kabul ettirdiği, porno film gösterdiği, kız ve erkek öğrencilerine zorla içki içirdiği gibi bir Allah adamına yakıştırılamayacak suçlamalarla hakim karşısına çıkmak zorunda bırakılmıştır. Samsun’da yaşayan hıristiyan vatandaşlar yavaş yavaş çeşitli nedenlerden dolayı Samsun’dan ayrılmışlardır. Şimdi bir elin parmaklarını bile bulmayan hıristiyan cemaati ile Samsun kilisesi devam etmektedir. Bazen Hıristiyanlık hakkında bilgi almak isteyen Türk vatandaşlarımız, sohbet etmeye, kilisemizi ziyaret etmeye gelmektedir.
1998
Kilisenin restorasyon çalışmaları: Anadolu kiliseleri baş sorumlusu Peder Ruggero Franceschini
kilisenin restorasyonuna karar vermiş ve yardım etmiştir. Bu dönemde Romanyalı çift Elena ve Niko kardeşlerimizin büyük yardımı olmuştur.
2006
P. Pierre’in bıçaklanması ve Matteoli ailesinin haksız yere suçlanması:
P. Pierre daha önce haksız 2006 yere mahkemeye çıkmasına neden olan Attila Nur tarafından bıçaklandı. P. Pierre yaşının ilerlemesi üzerine dinlenmeye çekilmek için kendi ülkesine dönmüştür. Kilise hizmetine İtalyan ve Türk olan Matteoli ailesi gelmiştir. Ancak ailenin Samsun’a yerleşmesinden bir kaç gün sonra gazetelerde halkı kışkırtmak amacıyla yalan bir haber yayınlanmıştır. Gazeteciler ile tekrar konuşulduktan ve haberin doğru olarak ertesi gün tekrar yayınlanmasından sonra olay büyümeden, mahkemeye yansımadan kapanmıştır.
2017
Yeniden kilisenin açılması
Fransisken Arjantin eyaletiyle birlikte Anadolu’nun yeni Havarisel Monsenyör Bizetti kiliseyi yeniden açmaya karar verdi. Kilise birkaç yıl kapalı kaldığından, ilk proje olarak kalan katoliklerin hizmetine açmak, aynı zamanda kiliseyi hayata geçirmekti. Samsun’a gelen rahipler şehirde çok sayıda Hıristiyan katolik olduğunu öğrendiler. Şu anda fransisken topluluğu, şehirdeki ve çevresindeki şehirlerdeki Katolik mültecilere hizmet veren 3 fransisken rahip tarafından yapılmaktadır.